TKP Tarihi
TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ’nin KURULMASI ![]() 1921-1922, Türk-Sovyet ilişkilerinin en iyi olduğu bir dönemdir.1 7 Aralık 1921’de Ankara hükümeti Türkiye Halk Komünist Partisi’ni (THİF) resmen tanır, legal çalışmasına izin verir. TKP tarihinde İkinci Kongre olarak yer alan Ankara Kongresi, 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz’un öngünlerinde yapılır. Komintern yayın organlarında görevli iki Alman gazeteci Ankara Kongresi’ni izlerler.2 Kongre’den sonra resmi iktidar çevreleri THKP’nin yasaklandığını ilan eder; 300’ü aşkın komünist ve yeni kurulan işçi sendikalarının yöneticileri tutuklanır. THİF’i kapatır, bazı üyeleri casusluk ile suçlanır. IV. Komintern Kongresi için belirlenen 6 kişi daha önceden Moskova’ya geçebilmişlerdir Cumhuriyetin kurulmasını izleyen ilk iki yılda, 1925 Mart Takrir-i Sükun Kanunu’nun kabulüne kadar yasaklı TKP, yasal yayın organlarıyla yarı-legal bir çalışma ile işçi sınıfı hareketinin yükseldiği bir dönemi sürdürmüştür. 1925’te Ş.Hüsnü Türkiye’deki devrimci grupları toparlar ve illegal olan TKP’yi yeniden örgütler.Partinin Üçüncü Kongresi 1925 yılının ilk günü İstanbul’da Akaretler’de, Dr.Ş.Hüsnü Deymer’in evinde toplanarak, kendisini Genel Sekreterliğe getirir. Kongreyi izleyen birkaç ay içinde işçi sınıfı hareketinde, partinin ideolojik çalışmalarında gözle görülür gelişmeler olur. Aydınlık’ın tirajı, okuma-yazma oranının %10’u bulmadığı o günün ölçülerinde iki katına, 2 bine çıkar, ilk sayısı 21 Ocak 1925’te yayınlanan haftalık Orak-Çekiç dergisi 3-4 bin kişilik okuyucu işçi kitlesi kazanır, sendika etkinliği artar, 1 Şubat 1920’de Amele Teali Cemiyeti’nde 14 İşçi örgütünden 150 temsilcinin katıldığı ve yeni iş yasasının tartışıldığı toplantı partili temsilci liderliğinde düzenlenir. 4 Mart 1925’de Takrir-i Sükun Kanunu ile TKP’nin yayın organları kapatılır, İstiklal Mahkemeleri, darağaçları kurulur. Durumu sezinleyen Ş.Hüsnü, Nazım Hikmet ve Hasan Ali, Nisan ayında yurt dışına çıkarlar. 1Mayıs 1925’de 1Mayıs broşürü dağıtıldığı için, Mayıs’ın ilk haftası 38 partili tutuklanır, yargılama üç gün içinde sonuca bağlanır ve parti yöneticileri 7-15 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılırlar. Ekim 1926’da çıkan af ile serbest bırakılırlar, bu o güne kadar verilen en ağır cezadır. |