onbesler
28 Ocak… Eski söyleyişle 28 Kânunisani… Mustafa Suphi ve on dört arkadaşının Karadeniz açıklarında katledilişinin yıldönümü.Onları unutmadık, 28 Ocak"ı unutmadık!
Ne diyordu Nâzım Hikmet: “Onbeş kasap çengelinde sallanan / onbeş kesik baş / onbeş arkadaş / yoldaş / bunların sen isimlerini aklında tutma fakat / 28 Kânunisânîyi unutma /...”…
Onbeşlerin Kitâbesi
Kazıdık Onbeşler"in ismini,


kanlı kızıl bir mermere!..
Bir çelik aynadır gözlerimiz,
Onbeşler"in resmini
görmek isteyenlere…
Nâzım Hikmet
Bugün 28 Ocak… Eski söyleyişle 28 Kânunisani… Mustafa Suphi ve on dört arkadaşının Karadeniz açıklarında katledilişinin yıldönümü. Ülkemizin yıllar boyu yaşayacağı “faili meçhul” cinayetlerden biri, 28 Ocak 1921"de Trabzon"da yaşandı. Türkiye Komünist Partisi (TKP)"nin ilk genel başkanı Mustafa Suphi (Giresun-Göreleli) ve partinin lider kadrosunda yer alan on dört komünist 28 Ocak gece yarısı Sürmene açıklarında alçakça öldürüldüler.
10 Eylül 1920"de Bakü"de kurulan TKP"nin kurucu kadrosu partinin yasal çalışmaları için zemin yaratmak için Anadolu"ya geçerler. 28 Aralık 1920"de yanlarında yeni Sovyet Elçisi Budu Mdivani ile birlikte Kars"a gelen TKP heyeti resmi törenle karşılanır. Tarihçilerin Mustafa Suphiler için değil Sovyet elçisi için yapıldığı görüşünde birleştikleri resmi törenin ardından heyet üç hafta boyunca Kars"ta kalarak çeşitli görüşmeler yapar. 18 Ocak"ta Ankara"ya geçmek için Erzurum"a doğru hareket eden heyet, dört gün süren tren yolculuğundan sonra 22 Ocak"ta Erzurum"a vardı.
Erzurum"da Mustafa Suphi ve arkadaşlarını karşılayanlar gericilerdir. Şehre gelmelerinden önce örgütlenen karakalabıklar nedeniyle Erzurum"a girmelerine izin verilmeyen heyet Bayburt"a gönderilir. TKP heyetine önce Trabzon"a oradan İnebolu"ya oradan da Ankara"ya gidebilecekleri söylenir. Bayburt"tan önce Maçka"ya geçen heyet, 28 Ocak"ta Trabzon"a ulaşır...
Başından sonuna kadar Kazım Karabekir tarafından yönetilen olaylar sonucunda yol boyunca kışkırtmalar sonucu türlü hareketlere ve saldırılara maruz kalan Mustafa Suphi ve yoldaşlarını Trabzon"da Kâhya Yahya ve çetesi beklemektedir. TKP"li heyetin yolunu kesen Kâhya Yahya ve çetesi, heyeti limana doğru yönlendirir.
Mustafa SuphilerTrabzonda "Suphi yoldaş çamurlar içine yuvarlandı" |
SUPHİ UNUTULMAYACAK!..
Kazıdık on beşlerin ismini, Nazım Hikmet / 1925 On dört yoldaşıyla birlikte Mustafa SUPHİ Karadeniz'in azgın sularında can verdiğinde 1921 yılının 28 Ocak'ı 29 Ocak'a bağlayan gecesiydi. Mustafa Suphi 1883 yılında o zaman Trabzon'un bir ilçesi olan Giresun'da doğdu. İstanbul'da hukuk fakültesini bitirdikten sonra Avrupa'ya gitmiş, oradaki öğrencilik yıllarında ise sosyalist fikirlerle tanışmıştır. Anadolu halklarının içinde yaşadığı sömürü ve baskı koşullarını değiştirme mücadelesi için ülkeye döner. Ülkeye döndükten sonra öğretmenlik, gazetecilik gibi işler yaparken sosyalist düşüncelere yakın çevrelerle de bağ kurmuştur. Ülkenin içinde bulunduğu gidişatın sorumlusu olarak gördüğü saraya ve emperyalizme karşı mücadeleye atılan Mustafa Suphi, tutuklanıp Sinop kalesine sürgün edilir. Halkın aydını olma sorumluluğuyla hareket eden M. Suphi, tutsaklığa kendi elleriyle son verir. Trabzonlu motorcu Mustafa Reis'in yardımıyla on yoldaşıyla birlikte Sinop zindanından firar eder ve Karadeniz'in iri dalgalarını, mavi sularını aşarak Rusya'ya geçerler. Suphi orada Bolşeviklerin saflarında sosyalist devrim savaşına katılır. Ama onun aklı kendi vatanındadır. Anadolu halklarının emperyalizme karşı isyan ateşlerini parça parça tutuşturmaları karşısında sabırsızlanır. Bir an önce ülkeye dönebilmenin koşullarını zorlar. Rusya'da kaldıkları süre içinde diğer bir grup Türkiyeli devrimciyle birlikte Türkiye Komünist Partisi'ni kurarlar. Ardından da Anadolu'daki kurtuluş savaşına katılabilmek için Ankara Hükümetiyle ilişkiye geçerler. Kemalist yönetim onların geri dönme isteğine olumlu cevap verir. Bunun üzerine Bakü'den yola çıkarlar. Fakat, Kemalist hükümetin ihanetinden habersizdirler.. 11 Ocak 1921'de TKP önder kadrosu Kars'a varır.. Kars'tan Erzurum'a doğru yola çıkan TKP heyeti yol boyunca hükümetin tezgâhı olan protestolara uğrar. Erzurum'da protestolar iyice artar. Bunun üzerine TKP heyeti Trabzon'a yönelir. Onları, Trabzon'da ise Mustafa Kemal’in muhafızı Topal Osman’ın örgütlediği Kahya Yahya çetesi beklemektedir. Kahya Yahya ve adamları TKP'lileri "İnebolu'ya götüreceğiz" aldatmacasıyla bir balıkçı motoruna bindirip denize açılırlar. Fakat motor Karadeniz'de fazla yol almadan çetenin adamları Mustafa Suphi ve on dört yoldaşına saldırarak onları katlederler. Tarihin bu dönemine, bu büyük katliamla birlikte yazılır Karadeniz'in adı. Mustafa Suphi ile birlikte katledilenlerin adları: Samsun Hançerli mahallesinden Mustafa Suphi, Üsküdar Ahmet Çelebi mahallesinden Ethem Nejat (İzmir Maarif Sadr-ı Sabıkı), Erzincanlı Aşçıoğlu Bahaeddin (Muallim), Uşak’ın Hacı Hüseyin Mahallesinden Kasım Hulusi, Sürmene’nin Asu Kariyesinden Kıralioğlu Maksut, Cihangirli Hilmioğlu İsmail Hakkı (Doktor), Van Ercişten Ahmetoğlu Hayrettin (Nefer), Bandırma Manyas Nahiyesinden Hakkı Bin Ahmet Ali (Topçu Yüzbaşı), İstanbullu Emin Şefik (Mühendis), Kadıköylü Tevfik Bin Ahmet (Tayyare Yüzbaşısı), Manisalı Kazım Bin Ali (İhtiyat Zabiti), Erzincan’ın Akdağ Kariyesinden, Hatipoğlu Mehmet, İzmir Tilkilikten Hacı Nustafaoğlu Mehmet, Kandıralı Cemil Nazmi Bin İbrahim, Meryem (Mustafa Suphi’nin eşi) 29 Ocak 1921’de Karadeniz’de söndürülmek istenilen kıvılcım bugün yolumuzu aydınlatıyor. Bu kıvılcım Kızıldere’de, Çiftehavuzlar’da, Dersim’de, Karadeniz dağlarında, Toroslarda ve Ege dağlarında, 19 Aralık’ta, 19 Aralık’tan F Tipi Hapishanelere... alev olup büyüdü. Mustafa Suphi ve yoldaşlarını saygıyla anıyor, uğruna öldükleri inançlarına sahip çıkıldığını belirtiyoruz. Anıları mücadelemizde yaşıyor. |