Gündem
16 MART 1978
Unutturmak isteyenlere:
UNUTMADIK!
31 yıl önce katledilen İlerici - Devrimci öğrenci arkadaşlarımızı unutmadık.Unutturamazlar.
Katliamın üzerinden 31 yıl geçti.
Beyinlerimizi teslim alamadılar.
Katliamın üzerinden 31 yıl geçti.
Gençliğimizi teslim alamadılar.
İşte; Hatice, Ahmet, Cemil, Murat, Abdullah, Hamit ve Baki, çoğalmış olarak meydanlardaydılar yine...
Bu saldırıda Hukuk ve İktisat Fakültelerinde okuyan öğrencilerden Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Hatice özen, Abdullah şimşek, Murat Kurt, Hamit Akın ve A. Turan ören yaşamını yitirdi. Bu öğrencilerin biri Dev-Genç’li, 3’ü İGD’li, 3’ü TİP’li idi.
16 mart 1978'de İstanbul Üniversitesi’nden öğle üzeri dersten çıkan Hukuk ve İktisat Fakültesi öğrencilerine kimlikleri saptanamayan bir grup tarafından bombalı ve silahlı bir saldırı yapıldı.
Saldırıda Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt öldü, 41 öğrenci yaralandı. Olaydan sonra İstanbul Üniversitesi Senatosu, üniversiteyi süresiz kapatma kararı aldı.
Öğrencilerin üzerine bomba atanların içinde olduğu iddia edilen Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Hamit Akyüz, 17 nisan 1978'de İzmit’te yakalandı.
Saldırı nedeniyle İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi’nde açılan davada, Ülkü Ocakları İstanbul Şubesi Başkanı Orhan Çakıroğlu, Kazım Ayaydın, Mehmet Gül, Ahmet Hamdi Paksoy ve Sıddık Polat yargılandı.
30 mart 1980'de biten davada Sıddık Polat’a 11 yıl hapis cezası verildi, diğer sanıklar beraat etti. Askeri Yargıtay’ın 5 ekim 1982 tarihli kararından sonra Sıddık Polat da beraat etti.
Dava, zamanaşımına uğramak üzereyken yeni delillerin ışığında olaydan 17 yıl sonra 1995 yılında İstanbul Altıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci kez açıldı.
1997'de İstanbul Barosu bünyesinde kurulan Susurluk Komisyonu’na gelen bazı belgelerden dönemin Ülkü Ocakları Başkanı Lokman Kondakçı ile dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş arasında katliamın karanlık noktalarını aydınlatacak önemli bir görüşme yapıldığı anlaşıldı.
Avukatlar bu belgeleri mahkemeye sundu ve Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan belge ve görüşme tutanaklarının tamamının gönderilmesini istedi. MİT mahkemenin bu isteğine olumsuz yanıt verdi ve İçişleri Bakanlığı’nın muhatap alınmasını istedi.
Uzun süren yazışmalardan sonuç alınamaması üzerine avukatlar, “MİT’in mahkemeye müdahale ettiği, savunma haklarının kısıtlandığı” gerekçesiyle davadan çekildi.
Ayrıca, büyük bölümü açıklanan, bazı gazetelerde de yayınlanan belgeler nedeniyle Avukat Cem Alptekin ‘gizli belgeleri açıkladığı’ iddiasıyla İstanbul Beşinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve beraat etti.
16 mart 1978'de düzenlenen silahlı-bombalı saldırı nedeniyle açılan davanın, MİT’in istenen belgeleri göndermemesi ve bu nedenle davanın sonuçlanmaması nedeniyle avukatlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Avukatlardan Hilmi Hanta, “16 martın çözülmesi demek, 12 eylülün çözülmesi demek. Onun için yıllardır MİT istenilen belgeyi göndermiyor.